Ahşap sağlıktır.

Tekirdağ – Saray

Osmanlı’dan Önce :
Saray’ın eski bir yerleşme merkezi olduğu, Güneşkaya (Güneşli) mevkiindeki tarihi kalıntılardan anlaşılmaktadır. Saray ilçesi sınırları içindeki Güneşkaya ve ve Güngörmez mağaralarında Kalkolitik Çağ (M.Ö. 5000-3000) buluntularına rastlanmıştır. Bu mağaralarda kazı yapılması halinde Paleolitik (Eski Taş Devri) çağına ait buluntulara rastlanması olasıdır. Bu yönüyle Saray’ın Tekirdağ ilindeki en eski yerleşim bölgelerinden birisi olduğu anlaşılmaktadır.
Saray’ın tarihi, Trakya tarihinin ayrılmaz bir parçasıdır. Trakya’nın tarihine baktığımızda, bölgede yerleşik ilk kavim olarak Trakların yaşadığı bilinmektedir. Traklar, Hint – Avrupa kökenli bir kavimdir. M.Ö. 4000 – 2000 yılları arasında Anadolu’dan gelen Traklar tas ve maden kültürünü Trakya’ya getirmişlerdir. İlk dönemlerinde ilkel kabileler topluluğu olarak görülen Traklar, zamanla kaynaşarak güçlü topluluklar oluşturmuşlar ve kendi kültürlerini oluşturmuşlardır. Yunanlıların Ege, Marmara ve Karadeniz’de egemenlik kurmak istemeleri ve kıyılara çıkmaları, Traklar da ‘Yurt’ kavramı oluşmasını sağlamış bunun sonucunda Yunanlı kolonilerle şiddetli çatışmalara girmişlerdir.
M.Ö. 514-513 yıllarında Pers Kralı Dareus’un İskit seferinden sonra Trakya Pers egemenliğine girmiştir. Bu egemenlik M.Ö. 478-477’de Atina’nın Pers tehlikesine karşı kurduğu Attika-Delos deniz birliğinin Persler’i Trakya’dan temizlemesine kadar devam etmiştir. M.Ö. 342 yılında Makedonya Kralı II. Philip Trakya’yı topraklarına katarak Odryus krallığını kendisine bağlamış, İskender’in ölümünden sonra Trakya Lysimakhos’un egemenliğine girmiştir. M.S. 19. da Roma İmparatoru Tiberius’un Trakya’ya bir vali göndermesiyle başlayan gelişmeler, M.S. 46 yılında İmparator Claudius’un Trakya’da Roma eyaletini kurmasıyla sonuçlanmış ve Trakya uzun yıllar Roma hâkimiyetinde kalmıştır.
Saray İlçesi’nin bugünkü yerleşim biriminin Bizans döneminde kurulduğu düşünülmektedir. İlçe, Bizans döneminde küçük bir yerleşme birimiydi.
M.Ö. 525 tarihinde Pers Hükümdarlarından Keyhüsrev’in oğlu Keykavus (Kambiz), Ordusunu Bakak Soyhan komutasında Trakya’ya göndermiştir. Bakak Soyhan, ordusu ile Saray civarındaki Bahçeköy’e yerleşmiştir. Köy yakınında Sunolar isimli bir kasaba inşa ettirmiştir. Rivayete göre oğlu Mirza Demirhan için Istranca eteklerinde bir saray yaptırmıştır. İlçemizin adının da bu saraydan geldiği sanılmaktadır.
Osmanlı Dönemi: Uzun süre Bizans egemenliğinde kaldıktan sonra 1362 tarihinde, Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlılar döneminde ise Istrancaların güney eteklerini izleyerek iki başkenti Edirne’yi İstanbul’a bağlayan yol üzerinde yer almasından önem kazanmıştır.Cengiz Han’ın soyundan gelen Kırım Hanları 18. Yüzyılda bu bölgede özellikle de Saray dolaylarında sürgün hayat yaşamışlardır. Bugün Saray Ayaz Paşa Camii avlusunda gömülü olan II. Devlet Giray Han (ölümü 1725), II. Fetih Giray Han(ölümü 1746), İslam Giray Sultan(ölümü 1742), Arslan Giray Han (ölümü 1767), III. Selim Giray Han(ölümü1785), IV. Devlet Giray Han(ölümü 1780) ve Şahbaz Giray Han(ölümü 1792) sürgün hayatı sonucunda burada defnedilen Kırım Hanlarıdır.
Saray, Fatih döneminden 19. Yüzyılın sonlarına kadar Edirne Vilayeti Kırkkilise (Kırklareli) Sancağı’nın Vize kazasına bağlı bir nahiye olarak yönetilmiş. 1916’da Kırkkilise sancağına bağlı bir kaza merkezi olmuştur.
Milli mücadele sırasında bütün bölge ile birlikte Yunan işgaline uğramıştır. 1920′ de başlayan bu işgal, Mudanya Mütarekesi ile Saray’ın 15 Ekim 1922 ‘de İtalyanlara teslim edilmesi sonucu 30 Ekim 1922’de sona ermiştir..
Cumhuriyet dönemi : Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 18 Ağustos 1937 de Trakya Manevraları sırasında İlçemizi onurlandırmıştır. Ziyaretin anısına 1981 yılında anıt yaptırılmıştır.
Cumhuriyet döneminde Tekirdağ’a bağlanan Saray, bu dönemde hem huzur ve sükun bulmuş hem de kalkınma hamlesiyle iç göç alan, güzel yurdumuzun müstesna bir bölgesi haline gelmiştir. Saray’ın yerleşim merkezi olarak ilk kuruluşu hakkında kesin bilgiler yoktur.
× WhatsApp İletişim